
Dükkanın sahibi olduğunu tahmin ettiğim bir adam, vurdulu kırdılı, kanlı, silahlı bir sürü kitap serdi önüme. Hani karşımızdaki insanın içten çabasının kelimelerimizi dondurduğu sıkıcı anlar vardır ya, öyleydi işte... Neyse ki uzun sürmedi sıkılgan bakışlarım fark edilmiş olmalı ki kitapçıda çalışan genç bir adam sevdiğim yazarları sordu. Birden ağzımdan "Paul Auster" çıktı. Paul Auster'ın Brooklyn Çılgınlıkları kitabını çok beğenerek okumuştum. Hiç beklemediğim bir anda sevdiğim yazarlar arasında ilk sırayı almıştı işte... Etkileyici kitap dedikleri böyle bir şey sanırım...
Genç adam birkaç isim sıraladı. Yaşlı adamla bu birkaç ismin bana ne kadara mal olacağı üzerine konuştuk. Her şeyin bir bedeli var ne de olsa...
Aldığım kitaplardan biri de ismini daha önce duyduğum ama kitaplarını hiç okumadığım Milan Kundera'nın Yaşam Başka Yerde'siydi. En yakın zaman da Kundera'nın Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği'ni de okumayı düşünüyorum.
Her ne kadar henüz tek bir kitabını okumuş olsam da Kundera'nın yalın bir anlatıma sahip olduğunu düşünüyorum. Roman içinde roman gibi bir kitap. Ne de olsa kitabın baş kahramanı Jaromil'de bir edebiyatçı. Birazda kendime bahsettim.
Çek Cumhuriyeti'ndeki sancılı geçiş, komünist gençler, eylemler, protestolar, aşklar, şiirler ve Jaromil ve Jaromil'in annesi ve bunları içinde büyüten, içine sığdırmaya çalışan bir hayat. Aslında bir hayata sıkı sıkı sarılmaya çalışan başka bir hayat daha... Çocuklar her zaman annelerinin çocuğudur ne de olsa...
Ben severek okudum. Kendimden bir şeyler buldum. Kundera'yı da sevdiğim yazarlar hazneme koydum.
0 yorum:
Yorum Gönder