24 Eylül 2009 Perşembe

20'lik Diş

Her varlığın bir amacı vardır. Bizler varoluşsal amacımızı yerine getirirken evrenin bütünlüğüne de hizmet ederiz. Bizler, amaç sahibi olduğumuz ve bu amaca hizmet ettiğimiz için varızdır.
Bu yazıdaki metafizik buraya kadar...
Asıl bahsetmek istediğim yazının başlığından da anladığınız gibi: 20'lik diş. Bir anlamda vay benim dertli başım.(!)
Dünyadaki en amaçsız şeylerden biri 20'lik diş:
Çıksa çürür gider. Çektirisiniz.
Çıkmasa en büyük dert ameliyat gerektirir.
Azıcık çıksa çektirmek gerekir.



Her şey ağzımı açmakta güçlük çekmemle başladı. Yemek yemekte, gülmekte, konuşmakta zorluk çekiyordum. Canıma tak etti. İzmir'de Konak Diş Hastanesi'ne gittim. (Çile böyle başlıyor.)

Damak darlığı olduğu için 4 20'lik dişimin de çekilmesi gerekiyordu. Dişleriminden biri iltihap kaptığı için ilaç verdiler. Ve oldukça ileri bir tarihe de randevu :)

Hani şehir efsaneleri vardır. Çocuk 5 yaşındadır doktor 3 yıl sonraya randevu verir. 2 yaşındaki küçük kardeşine de 8 yıl sonrya randevu verilir falan...

Neyse ki beni 20'li yaşlarımın son demlerinde falan çağırmadılar...

2 ay sonrasına randevu aldık.

İlk dişim biraz çıkmıştı. Herhangi bir diş çekilmesi gibi geçti her şey... Ancak Çene Cerrahisi bölümünün gerici havası hepimizi esir almıştı. Ameliyat önlüğü giyilmesi gerektiğini görünce insan ister istemez geriliyor. Bir de bizi topluca beklettikleri ameliyat odasında deneyimli abiler, ablalar başlarından geçenleri uzun uzun anlatınca kimi zaman cesaret topluyor insan kimi zaman da tam bir facia... Sonuç olarak ilk ameliyatımdan sonra mutluydum. Korktuğum gibi olmamıştı.


3 ay sonra 2. dişim için gittik. Bu sefer diş tamamen gömülüydü. Bekleme odasında yeterince gerildikten sonra ameliyata girdim. Ameliyat kısa sürüyor. İğne yapıyorlar, kesip biçiyorlar, garip bir aletle gacır gucur bir şeyleri kazıyorlar (sanırım kökler temizleniyor) o sırada insan acıyı hissediyor. Sonra dikişi atıp yan odaya dinlenmeye alıyorlar. Bu ameliyatım da fena değildi. Hatta bittiğini bile anlamamıştım. Yarım saat sonra tamponu atıyoruz. 2 saat bir şey yiyip içmek yasak. Tavsiyem şu ki, 2 saat sonunda hemen kuvvetli bir ağrı kesici alın. Örneğin ben uyuşma geçince bir anda acıdan ağlamaya başladım. Dayanılır gibi değildi. Diğer yandan buz koymayı unutmayın. Sürekli yanağınıza buz koyun. Bu kanamayı durduruyor, morarmayı engelliyor.

Gelelim dün olduğum 3. ameliyatıma... Çok kötüydü. Doktorum izindeydi, farklı bir doktor vardı. Diğer hastalarında dediği gibi nasıl konuşulacağını bilmeyen bir doktor. Ameliyat sırasında ve sonrasında hatta hala çok acı çektim. Doktor, gözlerimi kapamama bile izin vermedi. Gözlerimizi kapatınca başımızı hareket ettirmeden tutamıyormuşuz. İnanın çok zordu. Uyuşturmak için iğne yaparken bile acıyı hissedeceksin deyince doktor, psikoloji denen bir şey var ya o yüzden de acıyı hep hissettim.

Kaldı bir diş. Onu da Ocak'ta finaller sonrası aldırmayı düşünüyorum. Hem de eski doktoruma.

Ey 20'lik diş... Senin amacın, daha önce dişçi sendromu yaşamayanlara bu acıyı tattırmak mı?

Stumble Upon Toolbar

0 yorum:

 
template by suckmylolly.com flower brushes by gvalkyrie.deviantart.com