Devamını okuyun...>>
28 Eylül 2009 Pazartesi
Öylesine Bir Yazı
Devamını okuyun...>>
Gönderen Başak zaman: 9/28/2009 12:31:00 ÖÖ 0 yorum
24 Eylül 2009 Perşembe
20'lik Diş
Devamını okuyun...>>
Gönderen Başak zaman: 9/24/2009 04:50:00 ÖS 0 yorum
Etiketler: 20'lik diş
12 Eylül 2009 Cumartesi
Southpark ve Prison Break

Devamını okuyun...>>
Gönderen Başak zaman: 9/12/2009 03:50:00 ÖÖ 0 yorum
Etiketler: prison break, southpark
10 Eylül 2009 Perşembe
Kız Bloğu
Hem de her şeye dair bir kız bloğu...
Devamını okuyun...>>
Gönderen Başak zaman: 9/10/2009 02:38:00 ÖÖ 0 yorum
Etiketler: kız bloğu
9 Eylül 2009 Çarşamba
Yurtta Kalmak
Görevlilere bir şey söylediğimizde bizi ön yargıyla dinliyorlar. Sanki biz İstanbul'a gezmeye tozmaya gelmişiz. Yurttan da bir türlü çıkmayacağız. Gerçekten çok önyargılılar...
Kaldığımız odalar küçük olduğu için odada kitaplarımıza yer bulmak oldukça güç. Bu nedenle etüt salonunda da kitap bırakıyoruz. Pek çok devlet yurdunda etüt salonlarında öğrencilere özel, kilitli dolaplar bulunuyor. Bizim yurtta böyle bir imkanımız yok. Herkesin erişimine açık raflara koyabiliyoruz.
Yaz başında İstanbul'da staj yaptığım için yurtta kalıyordum. Etüt salonunda temizlik yapılmış ve ne kadar kitap, defter, kalem, kağıt vs. varsa geri dönüşüme gönderilmiş. Bazı arkadaşlarımızın tüm ders kitapları, ders notları oradaydı. Hem manevi hem de maddi anlamda ciddi bir kayıp. Bu materyalleri geri dönüşüme gönderen bir zihniyet bir üniversite yurduna kadar girmişse daha ne olsun.
Geri dönüşüm olayında sonra yurtta resmen şok yaşandı. Tabi yurt görevlileri çok üzgündü. Kitaplar yanlışlıkla geri dönüşüme gönderilmişti. Temizlik görevlileri yanlış anlamıştı. -Emir komuta zincirinin böylesine yanlış işlediği bir yerde idare nasıl olur siz düşünün. - Yurt görevlileri, kitabı geri dönüşüme gönderilen öğrencilerin temizlik görevlilerin maaşından kesilmesi (duygu sömürüsü) suretiyle zor durumda kalmayacaklarını belirttiler. Tabi bildiğim kadarıyla böyle bir şey olmadı.
Yurtta yanlış anlamalar olabilir. Buna neden olan bir öğrenciyse tutanak tutulur, yazılır, çizilir. Değilse olanlar sadece bir yanlışlıktır, uzatılmaz, konu kapatılır.
Bu yazıyı yazmamdaki amaç bir tarafı eleştirip ezilenleri oynamak değil. Bizim İstanbul'a okumak için geldiğimizi artık fark etsinler, yeter!
Devamını okuyun...>>
Gönderen Başak zaman: 9/09/2009 10:52:00 ÖS 2 yorum
Etiketler: Yıldız Teknik Üniversitesi, yurt
4 Eylül 2009 Cuma
Güzel bir söz...
Incorrect documentation is often worse than no documentation.
Bertrand Meyer
Devamını okuyun...>>
Gönderen Başak zaman: 9/04/2009 01:47:00 ÖS 0 yorum
3 Eylül 2009 Perşembe
Şirince
Şirince'den bahsedipte şaraplarını es geçmek olmaz. Köyün içinde pek çok şarap evine rastlarsınız, aklınıza gelmeyecek meyve şarapları tadma imkanı bulursunuz.
Köyde pek çok restaurant, gözleme evi, pansiyon bulunmaktadır.
Şirince'de birbirinden lezzetli şaraplarının da etkisiyle çok hoş vakit geçirebilirsiniz:)
Devamını okuyun...>>
Gönderen Başak zaman: 9/03/2009 05:16:00 ÖS 0 yorum
Etiketler: Şirince
Yaşam Başka Yerde

Her ne kadar henüz tek bir kitabını okumuş olsam da Kundera'nın yalın bir anlatıma sahip olduğunu düşünüyorum. Roman içinde roman gibi bir kitap. Ne de olsa kitabın baş kahramanı Jaromil'de bir edebiyatçı. Birazda kendime bahsettim.
Çek Cumhuriyeti'ndeki sancılı geçiş, komünist gençler, eylemler, protestolar, aşklar, şiirler ve Jaromil ve Jaromil'in annesi ve bunları içinde büyüten, içine sığdırmaya çalışan bir hayat. Aslında bir hayata sıkı sıkı sarılmaya çalışan başka bir hayat daha... Çocuklar her zaman annelerinin çocuğudur ne de olsa...
Ben severek okudum. Kendimden bir şeyler buldum. Kundera'yı da sevdiğim yazarlar hazneme koydum.
Devamını okuyun...>>
Gönderen Başak zaman: 9/03/2009 09:56:00 ÖÖ 0 yorum
Etiketler: jaromil, milan kundera, yaşam başka yerde
2 Eylül 2009 Çarşamba
Android
Android, Google tarafından elektronik cihazlar için geliştirilmiş linux tabanlı bir işletim sistemi. Türkiye'ye ilk android cep telefonu bu ay geldi.
Ben de bu yazımda her yazılımcı için bir başlangıç klasiği ilk Android uygulamamız olan "Merhaba Dünya!" 'dan bahsetmek istiyorum. Tabi öncelikle ortamı hazırlamak lazım :)
Öncelikle sistemimize SDK kurmalıyız. 'nın son versiyonunun bulunduğundan emin olmalıyız. İstediğimiz platforma göre uygun 182 MB boyutundaki SDK'yı buradan indirebiliriz.
Ben uygulamamı Windows üzerinde geliştireceğim. Sistemimizde JDK 5 or JDK 6 bulunmalı. JRE tek başına yeterli olmuyor.
SDK'yı indirdikten sonra zipli klasörü açıyoruz. Bilgisayarıma sağ tıklayıp Özellikler->Gelişmiş Sistem Ayarları->Gelişmiş yolunu izliyoruz. Açılan pencerenin sağ alt köşesindeki Ortam değişkenlerine tıklıyoruz. Ortam değişkenini ayarlıyoruz.
Diğer yandan geliştirme ortamı olarak Eclipse kullanıyorsanız, Eclipse with the ADT plugin'i temin etmelisiniz. Eclipse'in de Eclipse 3.3 (Europa) ya da 3.4 (Ganymede) olması gerekiyor. Ben Eclipse Ganymede kullanacağım.
Eclipse ADT Eklentisi Kurulumu
Eclipse'i başlatıyoruz. Help > Software Updates'i seçiyoruz.
Karşımıza çıkan pencerede Available Software sekmesine tıklıyoruz.
Add Site'ye tıklıyoruz. https://dl-ssl.google.com/android/eclipse/ adresini ekliyoruz. Bir sorun çıkması durumunda adresi http://dl-ssl.google.com/android/eclipse/ olarak deneyin.( https güvenlik nedeniyle tercih ediliyor.)
Devamını okuyun...>>
Gönderen Başak zaman: 9/02/2009 01:53:00 ÖS 0 yorum
İçimdeki Ülke
En derin yaralarımıza sarıp
Seyreltmişiz zamanı
Hoyratça kucaklıyor poyraz
İmkânsız aşkları
Gitme, diyorum
İçimden
Gitme?
İçimde ırmaklar var
Sudan korkan yosunlar
Kendi sessizliğinde boğuluyor
Gümüş pullu balıklar
Şimdi korkusuzca açıyorum kapılarını
Hayallerimde bulduğum ülkem
Anladım ki boş artık
Senin sesinmiş sokakları dolduran
Uçmak yasak artık kuşlara
İzin yok güneşin doğmasına
Yakılmalı artık ayrılık şiirleri
Peki şairleri ne yapmalı?
Toplayıp denize atmalı?
Devamını okuyun...>>
Gönderen Başak zaman: 9/02/2009 01:14:00 ÖS 0 yorum
Etiketler: gitme, imkansız aşk, şiir
SENDROM
30 faktörü değmeyen tenlerin çaresizliğiydi
Kötü yanıklar
Ve terkedilmiş bir mevsimin hüznüydü
Zarif sonbahar
Ben güzel hikayeler biriktiriyordum.
Şehirler arası yolculuklarda temize çektiğim
Gecelerin boyu uzuyordu
Umutlarımsa hep kısa
Kötü şarkılar çalıyordu platonik radyo istasyonları
Ayaküstü bakışlar fırlatılıyordu
Dünya´nın şeklinden kaynaklanmayan
Bir iklimde
Benimse söyleyecek şeylerim vardı
Ki
Zaman en kötü düşman
Sesim sana değmeden kirlendi
Geride sevimli yalanlar
İkiyüzlü sevgiler...
Sesim sana değmeden,
Şarkı
Bitti...
Anlamı yitti kelimelerin
Sen daha iyilerine layık olduğun için
Sana değer verdiğim için
Sustum.
Devamını okuyun...>>
Gönderen Başak zaman: 9/02/2009 01:12:00 ÖS 0 yorum